Önce Vatan Gazetesi Sahibi
Abdullah AKOSMAN
BAŞARMAK İÇİN MÜCADELE ŞART
Tarihte oluşan birlikler, daha çok bir tehdit ve tehlikeye karşı, bir araya gelme duygu ve inancıyla mümkün olabilmiştir. Avrupa'da birlik fikrinin doğması, Asya'nın iç kesimlerinden Avrupa'ya doğru devam eden Türk akınları sonucu mümkün olabilmiştir. Önce ekonomik bir birlik şeklinde oluşan Avrupa Birliği, zamanla siyasi bir birliğe ulaşma yolundadır. Hindistan'dan, İspanya ve Fas'a kadar İslam hakimiyeti döneminde de bir İslam Birliği oluşmuştu. İslâm'ın en parlak dönemlerinden birini yaşadığı dönemde, bilim ve kültür de en üst düzeye ulaşmıştı. Anadolu'da Harran Üniversitesi ile İspanyadaki Kordoba Üniversitesi arasında öğrenci ve öğretim üyesi değişimi yapıldığı bir dönemdir İslâm Dünyasında o yıllar. Sonraki yıllarda İslam dünyasında bir parçalanma ve gerileme dönemi baş göstermiştir. Büyük bir Haçlı istilası karşısında Selahaddin Eyyubi döneminde yine İslâm dünyası birleşme ve toparlanma sürecine girmiştir. Üç kıtaya hükmeden Osmanlı Devleti Ali'si döneminde, Türk ve İslâm dünyası yeniden bir bayrak altında toplanmıştır. Batıda Cezayir, uzakdoğuda Endonezya (o zamanki adıyla Açe Beyliği) kendi arzularıyla Osmanlı Devleti'nin sancağı altına girmeyi tercih etmişlerdir. Osmanlı döneminde Don ve Volga nehirleri birleştirilebilse ve donanma Hazar Denizi'ne ulaşabilseydi, Orta Asya Türk Dünyası ile de asla kopmayacak bağlar tesis edilebilirdi. Uzun yıllar ayrı kaldığımız Türk Dünyası'nda şimdilerde birlik fikirleri yeniden yeşermektedir. Cezayir Devlet Başkanı'nın ifade ettiği İslâm Birliği fikrine, Türkmenistan ve Kazakistan da Türk Birliği düşünce ve teklifleriyle anlamlı bir boyut kazandırmaktadırlar. Fikirler, önce kalemlerin ucundan hayat bulur, zamanla bu düşünceler toplumda yer bulur ve zamanı gelince eyleme dönüşür. Türk-İslam Birliği fikriyatı ve bu yönde konferans ve yayınlariyle büyük bir misyon üstlenmiş olan Bilim Araştırma Vakfı ve Milli Değerleri Koruma Vakfı'nı bu saygın çalışmaları nedeniyle yürekten kutluyorum. Yüreklerde tutuşturulan bu meşalenin, hızla kitleleri saracağına ve gelecekte söndürülemeyecek büyük bir ateşe dönüşeceğine içten inanmaktayım. Tüm Türk ve İslâm Dünyasında da bu inanç ve düşüncelerin dalga dalga yayılarak; insanların huzuru, barışı, birlik beraberliği ve kardeşliğine vesile olacağına inancım tamdır. Bu kutlu yolda mücadeleye, herkesin elinden geldiğince destek vermesi dileğiyle. İnanmak, başarmanın yarısıdır. Başarıya giden yol mücadele ile mümkün olabilir.
Bölüm başına dön |
e-mail: info@turkislambirligi.org |